Merhaba arkadaşlar,
Bugün için seçtiğim film, The Man from Earth (Dünyalı). 2007 yapımı ve tek odada geçen bir bilimkurgu. Nasıl derseniz, anlatayım :)
Profesör John Oldman, durup dururken on yıllık akademik görevini bırakacağını ve şehirden de ayrılacağını duyurmuştur. Kendisi yola çıkmak üzere toplanırken, akademik çevreden bir grup arkadaşı sürpriz bir veda partisi vermek üzere evine gelir. Neden ayrıldığına dair arkadaşlarının meraklı soruları karşısında, daha önce hiç yapmadığı bir şey yapmaya karar verir. Bir düşünce deneyine girişir ve her biri farklı branştan olan arkadaşlarından, kro-magnon çağından bir insanın bir şekilde hayatta kalması ve hiç yaşlanmadan 14 bin yıl yaşamasının mümkün olup olmadığını ve mümkün olursa nasıl bir şey olacağını düşünmelerini ister. Arkadaşları bu fikrin olabilirliğini tartışırken, beklenmedik bir açıklama yapar...
Muhtemelen anlamışssınızdır ama ben yine de heveskıranlık yapmiyciim :) Film, bir evin salonunda toplanmış sekiz kişi arasında geçiyor tümüyle. Pekala da bir tiyatro oyunu olabilirmiş. Buna rağmen sıkmıyor, temposu düşmüyor. Entelektüel bir film denilebilir ama ağır bir dili yok kesinlikle, insanlık tarihi sohbet arasında gözlerinizin önünden geçiyor.
Bir insan 14 bin yıl yaşasaydı, ne olurdu, nasıl olurdu? Bir odada toplanmış çeşitli bilim dallarında uzman 8 kişi bu sorunun cevabını arıyor. Bilim dallarının çeşitliliği (biyoloji, psikoloji, ilahiyat, paleontoloji vb), konuya da çeşitli pencerelerden bakmamızı sağlıyor.
Başka ölümsüzlük hikâyesi örneklerinde olduğu gibi yaşamaktan sıkılmak, ölümsüz aşkı aramak, sürekli bir mücadele vermek savaşmak vb yerine, sıradan bir insanın başına böyle bir şey gelse ne olur, ne yapar sorularına cevap arıyor ve sıradanın dışına çıkarak fikir jimnastiği yapıyor. Bu anlamda birkaç esaslı sürprizi var filmin.
Bilimkurgu dendiğinde akla gelen yüksek bütçeli, bol efektli filmlerin aksine, mütevazı bütçesiyle son derece sade bir film. Ancak hikâye vurucu. Zamanında gişede çok dikkat çekmemiş ancak sonradan kendi kült izleyicisini yaratmış.
Adetim olduğu üzere oyunculardan bahsedemiyciim çünkü daha önce görmediğim oyunculardı, yorum yapacak bilgiye sahip değilim. Ancak senaristten bahsetmem lazım. Jerome Bixby, genellikle bilimkurgu alanında eserler vermiş. Bu konuya da daha önce de kafa yormuş ve meşhur Star Trek (orijinal seri) dizisinin bir bölümünde de benzer bir konuyu işlemiş. Ayrıca yine meşhur (eyvah yaşım ortaya çıkıyor :) ) Alacakaranlık Kuşağı dizisinde de bir bölümün hikayesini üstlenmiş.
2017'de bir de devam filmi çekildi bu filmin (The Man from Earth: Holocene), henüz seyretmedim ama merak ediyorum. Yapımcılar filmi izleyicilere hediye olarak internet ortamında yayınladılar ve eğer beğenirlerse filme maddi katkıda bulunmalarını istediler.
Filmi izledikten sonra bir süre etkisinden kurtulamadım. Ben de benzer soruları kendime sordum, ne olurdu, nasıl olurdu diye. Birkaç gün benimle yaşayan filmleri seviyorum.
İşte böyle. Bugünkü filmimiz buydu. İlginizi çektiğini umarım. İyi seyirler :)