Bugünkü filmimizin ismi Oscar. Kızıma Dokunma diye Türkçe isim verilen film, 1991 yapımı.

İkinci bir "nasıl, nasıl nasıl hastasıyım bu filmin o kadar olur" vakası daha :) Es kaza televizyonda falan rastlasam, milyon kere de izlemiş olsam gene de oturur izlerim.

 

Efenim, 10 üzerinden 10 puanlık bir komedi filmiyle karşı karşıyayız. Stallone kaslarının peşinden gitmekle kendini harcamış resmen, komediye bu kadar mı yatkın olunur. Diyeceğim, Stallone ismini görüp burun kıvırmayınız, cidden şaşırabilirsiniz.

 

Bir gangster olan Angelo "Snaps" Provolone, ölüm döşeğinde olan babasına, artık gangsterliği bırakacağına ve dürüst bir hayat sürdüreceğine dair söz verir. Babası huzur içinde ölür ancak Snaps'ı zor bir gün beklemektedir. Bankerlik yapmaya karar verir ancak ne rakibi gangsterler, ne de polisler buna inanır, iş ortaklığı yapmak istediği bankerler de durumdan hiç hoşnut değildir. Eski silahşörleri de yeni duruma uyum sağlamakta güçlük çekerler.

 

Bir yanda macera düşkünü ancak odasından çıkması yasak olan kızı (muhteşem Marisa Tomei), bir yanda ağır hanımefendi ancak cadılığyla evde herkesin çekindiği karısı (sıfat bulamadığım Ornella Muti – bu kadının üç çocuk doğurduğuna inanabiliyor musunuz???), bir yanda Snaps'in beyefendi olmak için konuşma dersleri aldığı kibar dilbilimci, bir yanda Snaps'i kızıyla evlenmeye ikna etmek için kendisinden epey bir para tokatlayan muhasebecisi, bir yanda saftirik eski silahşörleri/yeni ev yardımcıları (başta tek kelimeyle döktüren Chazz Palminteri), bir yanda ise komşu bir milyarder ile evleneceği için işi bırakacağını bildiren hizmetçi... bunların hepsi aynı sabaha sıkışır. Bir de habire gidip gelen bir çanta vardır ki bütün işleri karıştırır :)

 

Özetle, yanlış kişiye, yanlış zamanda aktarılan yanlış mesajlar karmaşası diyebiliriz. Mükemmel zamanlama, mükemmel oyuncu kadrosu, mükemmel müzikler... Çok fazla şey doğru zamanlamaya bağlı bu filmde ve karmaşık trafik çok iyi yönetilmiş :)

 

O kadar sevimli sahneler var ki, pek çoğu gözümün önünde. Espirilere oyuncuların mimiklerinin katkısı da nefis, özellikle Marisa Tomei harika. Herhangi birini anlatma çabası çok zavallıca olur, bağlamdan da kopuk olacağı için keyfi azalır zaten. İzleyin, ne demek istediğimi göreceksiniz.

 

Oyunculara gelince,

 

Sylvester Stallone'yi anlatmaya bilmem gerek var mı? Rocky filmiyle büyük bir çıkış yaptıktan sonra dört devam filmi daha çekti, yanı sıra Rambo serisi geldi. Kariyeri boyunca bol miktarda aksiyon filmi var. En azından bir kısmını olsun izlemedim diyemem ama bende iz bırakanı az. Benim hatırladığım filmleri şöyle:

- 1981 yapımı Zafere Kaçış (Victory) filminde, Nazi işgali altındaki Paris'te, nazi futbol takımı karşısına çıkmak durumunda kalan fransız ingiliz esir subaylardan oluşan karma takımın kalecisiydi.

- 1989 yapımı Tango ve Cash filminde, pek çok azılı suçluyu hapse gönderdikten sonra bir komplo ile aynı hapishaneye girmek zorunda kalan bir polisi (Tango) canlandırdı. Kurt Russel (Cash) ile birlikte zevzek espirilerin bini bi para :)

- 1997 yapımı Cop Land (Güçlüler Bölgesi) filminde, pek çok New York polisinin yaşadığı ve zaman içinde hepsinin yolsuzluğa bulaştığının ortaya çıktığı bir banliyö bölgesinin şerifini canlandırdı. (Bu filmde de yok yoktur bu arada, Harwey Keitel, Ray Liotta, Robert De Niro...)

Daha yenilerde sevdiğim bi filmi yok :)

 

Marisa Tomei'e gelince, bu filmdeki rolüne hastayım o ayrı da, ilk anda aklıma gelen işleri şunlar:

- 1992 yapımı My Cousin Vinny (Kuzen Vinny) isimli komedi filminde, arabalardan çok iyi anlayan bir kuaför rolünde (meraklısı youtube'da falan aratsın mahkeme salonundaki dudak ısırtan sahnesini, çok matraktır),

- 2000 yapımı Happy Accidents (Mutlu Tesadüfler) isimli romantik komedide, erkek arkadaşlarını "iyileştirmeye" kendini adamış tatlı bir kadın olarak,

- Bir de Çılgın Aptal Aşk (Crazy Stupid Love) filmindeki çılgın öğretmen rolünde hatırlıyorum kendisini. Ama Oscar ve Kuzen Vinny'deki rolleri açık ara öndedir benim için.

 

Bu film bir yıldızlar geçidi olduğu için herkesten ayrı ayrı bahsetmiycem bu sefer. Pek çok oyuncuyu, ismen tanımasanız bile "Ben bunu bi yerlerde görmüştüm" hissiyle hatırlayacaksınız eminim. Ekibin birbiriyle uyumu da muhteşem. Velhasıl, ne zaman izlesem ağzımı toplayamadığım ve kendimi iyi hissettiren bir film bu. Umarım siz de aynı keyfi alırsınız. İyi seyirler :)

---

 

Yorum yapma yetkiniz yok